- Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nde kapasite artırma çalışmaları devam ediyor
- İzmir’de enerji tüketimi dijital çözümlerle karbondan arındırılacak
- İzmir ve Lübliyana kuraklıkla mücadelede güçlerini birleştiriyor
- Enerji Birliğimiz Başlıyor!
- Çiğli Arıtma Tesisi’nde kapasite artırma çalışmaları tam gaz sürüyor
İzmir ve Lübliyana şehirleri, çevre koruma ve iklim değişikliğiyle mücadele odaklı şehir eşleştirme faaliyetlerini desteklemek üzere uluslararası bir iş birliğine imza attı. Kuraklık ve sulak alanların korunması konularında yerel yönetimlerin kapasitelerinin artırılması, dirençliliğin güçlendirilmesi ve kamuoyunun bilinçlendirilmesi hedefleriyle, Türk ve AB yerel yönetimleri arasındaki diyaloğun geliştirilmesine yönelik iklim ve çevre temelli eylemler yürütülmesini amaçlayan hibe projesi kapsamında “Kuraklıkla Mücadele ve Sulak Alanların Korunması Konferansı” ile birlikte Gediz Deltası saha çalışması yapıldı. Projenin devamında İzmir ve Lübliyana kentlerinde bulunan sulak alanlara ilişkin bir eylem planı hazırlanacak.
2016 yılında “Avrupa Yeşil Başkenti unvanı” kazanan Lübliyana ve 2024 yılında “AB İklim-Nötr ve Akıllı Şehirler Misyonu kapsamında Misyon Şehir ünvanı” kazanan İzmir, “Kuraklık Yönetimi ve Sulak Alanların Korunması” amaçları doğrultusunda bir kez daha bir araya geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Doğa Derneği ve Köy-Koop İzmir Birliği'nin öncülüğünde, Lübliyana Belediyesi, Lübliyana Kentsel Bölge Kalkınma Ajansı ve DOPPS/BirdLife Slovenya gibi uluslararası ortakların katılımıyla Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) “Kuraklık Yönetimi ve Sulak Alanların Korunması Konferansı” düzenlendi. "Kuraklık Yönetimi ve Sulak Alanların Korunması Yoluyla Sürdürülebilir Kentsel Gelecek” projesinin ortağı olan bu altı kuruluş, İzmir ve Lübliyana’da kuraklığın olumsuz etkilerine karşı uyum sağlama ve dayanıklılığı artırma hedefiyle çalışmalar yürütürken; yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası ölçekte ve sektörler bazında stratejiler geliştirilerek geleceğe yönelik projeksiyonlar da oluşturacak. İki şehir arasındaki bu iş birliği, sadece mevcut krizlerle başa çıkmayı değil, aynı zamanda daha dayanıklı ve sürdürülebilir şehirler inşa etmeyi de hedefliyor. Kuraklığın; tarım, su kaynakları ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki yıkıcı etkilerini azaltmayı amaçlayan proje aynı zamanda bölgedeki sulak alanların korunmasını da sağlayacak.
Sürdürülebilir Kentsel Gelecek Projesi
Türkiye ve AB Arasında Şehir Eşleştirme-II (Yeşil Gelecek için Şehir Eşleştirme) Hibe Programı (TTGS-II) çerçevesinde yürütülen "Kuraklık Yönetimi ve Sulak Alanların Korunması Yoluyla Sürdürülebilir Kentsel Gelecek Projesi" kapsamında İzmir İlinin kuraklık alanındaki dirençliliği ile birlikte yönetim kapasitelerinin arttırılmasının yanı sıra Gediz Deltası, İnciraltı-Çakalburnu, Küçük Menderes Deltası, Sasalı Kuş Cenneti, Aliağa ve Alaçatı gibi uluslararası öneme sahip sulak alanların korunması amaçları kapsamında çalışmalar yürütülüyor.
Proje çerçevesinde, 5-6 Eylül 2024 tarihleri arasında Slovenya’nın başkenti Lübliyana’da Kuraklıkla Mücadele ve Sulak Alanları Koruma Konferansı ve saha çalışmaları gerçekleştirilmişti. 3-4 Ekim 2024 tarihlerinde İzmir’de aynı isimle konferans ve Gediz Deltası Saha Çalışması yapıldı. Slovenya Delegasyonu, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansta; farklı kurumlardan uzmanların çalışmalarını dinledi, İzmir sulak alanlarının sorunları ve çözümler için yürütülen çalışmalar hakkında bilgi sahibi oldu.
“Doğa şehrin içerisinde var olmaya çalışıyor”
Proje yürütücüsü İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından tüm proje ortaklarının desteğiyle düzenlenen konferansta konuşan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Şükran Nurlu, “Bugün dünya nüfusunun yarısından fazlası çeşitli gerekçelerle şehirlerde yaşıyor, ama şehirler yeryüzünün küçük bir bölümünü kaplıyor. İzmir Türkiye'nin üçüncü büyük şehri, 4.5 milyon nüfusa sahip, nüfusunun yüzde 67'si kent merkezinde yaşıyor. Sadece 1.5 milyon kişi 10 bin kilometrelik alanda yaşarken 3 milyon kişi ise 2 bin kilometrelik alanda yaşamaya çalışıyor. Bu 3 milyon kişinin yaşadığı kent merkezinde 300 kuş türüne ev sahipliği yapan Gediz Nehri Deltası gibi önemli sulak alanlar var. Aslında doğa şehrin içerisinde var olmaya çalışıyor” dedi
“Yaklaşık bir milyon hayvan ve bitki türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya”
Dünyadaki ekosistemin her geçen gün bozulduğunu belirten Şükran Nurlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı ile Yeşil Şehir Eylem Planı hazırladıklarını belirterek “Son 40 yıl içerisinde ülkemizde yaklaşık bir milyon üç yüz bin hektardan daha fazla sulak alan kurutma, doldurma gibi nedenlerle çevreyle ilgili özelliğini yitirdi. Dünya çapında yaklaşık bir milyon hayvan ve bitki türü sulak alanlara bağlı olarak yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Tüm dünya gibi iklim krizinden İzmir de etkileniyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak kuraklığın yönetimi, sulak alanların korunması yoluyla sürdürülebilir kentsel gelecek için çalışıyoruz” diye konuştu.
“Tarımsal eğitim planlaması yapılması gerek”
Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Tarım Ekonomisi Bölümü uzmanı Dr. Zerrin Çelik ve Yaşar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu ulusal düzeyde karşılaşılan kuraklık sorunlarını dile getirdi. Kuş Gözlem Derneği (DOPPS-Bird Life Slovenya) Koordinatörü Damijan Denac, dünya genelinde en tehlike altındaki ekosistemlerin sulak alanlar olduğunu vurguladı. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hakan Çakıcı, toprağın önemi, özellikle sulak alanlarda meydana gelen tuzluluk, kimyasal kirlilik gibi sorunların tarımsal üretimde meydana getirdiği kayıpların önemine dikkat çekti.
Lübliyana Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanlığından Kıdemli Danışman Maruška Markovcic sulak alanlar ve kuraklığa karşı yapılan çalışmaları ifade etti. Proje ortaklarından Doğa Derneği Sulak Alanlar Uzmanı Burçin Yaraşlı ve Köy-Koop İzmir Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer Gediz Deltası’nda yürütülen çalışmaları ve sulak alanların tarımsal üretim ile güçlü bağını aktardı.
Saha çalışması yapıldı
4 Ekim’de ise saha gezisi yapıldı. Gediz Deltası RAMSAR alanında farklı noktalarda kuş gözlemi, bitki türleri, Gediz Nehri yatağının yıllar içerisinde değişimi ve bu değişimin bölgedeki etkileri üzerine saha çalışması yapıldı.
Gediz Deltası saha çalışmasının akabinde Tarım ve Orman Bakanlığı Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi’ne (UTAEM) gerçekleştirilen ziyarette Slovenya delegasyonu ve Türk katılımcılara yürütülen projeler, Gediz Deltası’nda yürütülen çalışmalar ve elde edilen sonuçlar hakkında UTAEM Müdürü Tuncay Topdemir ve uzmanlar tarafından detaylı anlatım yapıldı.
Kuraklıkla Mücadele ve Sulak Alanların Korunması Eylem Planı hazırlığı
Toplantı ve saha çalışmalarından elde edilen bilgiler toplanarak, projenin devamında İzmir ve Lübliyana kentleri arasında kuraklık ve sonuçları ile ilgili alanlarda karşılıklı değişimi teşvik etmek için sürdürülebilir yapılar kurularak, yerel ölçekte ortak bir “Kuraklıkla Mücadele ve Sulak Alanların Korunması Eylem Planı” hazırlanacak. Aralık ayında gerçekleştirilmesi planlanan proje kapanış toplantısında bir araya gelen uzmanlar tarafından hazırlanacak kalıcı eser kamu ile paylaşılacak.